#antakya ak parti

[hatayhaber]

Antakya'da Gençlik Hareketi Güçleniyor: Antakya 4. Olağan Kongresi Gerçekleşti

Antakya, gençlik hareketinin güçlü adımlarla ilerlemeye devam ediyor. İlçe Gençlik Kolları, 4. Olağan Kongresi’ni büyük bir coşku ile gerçekleştirdi. Kongrede, gençlerin geleceğe dair umutları ve idealleri bir kez daha dile getirilirken, Antakya’nın gençlik vizyonuna yön verecek yeni yönetim belirlendi. İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçilen Sn. Abdulhadi Doğan ve yeni yönetimine, başarılar…

[34-ist-34]

Deprem turistleri.!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu. Altılı Masa paydaşları için "Deprem Turistleri" ifadesini kullandı.

Bence çok vicdanlı davrandı. Çünkü turist gelir, gezer, görür ve gider. Ama Altılı Masa'da toplananlar öyle yapmadılar. Önce kentsel dönüşümlere karşı eylemler başlattılar. Halkı tahrik etmek için mitingler bile düzenlediler. Alınan kararları iptal ettirmek için mahkemelere koştular. Sonra da çöken ve altında binlerce insanımızın can verdiği enkazlar önünde timsah gözyaşları döktüler.

Turist bu kadar zarar vermez ki!

Geçtiğimiz hafta sonu deprem bölgesindeydik. Eski Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki, 2017 yılında yaşadığı çok can yakıcı bir olayı aktardı. Hatay'da nasıl ve neden yuhalandığını anlattı...

Özhaseki, Aksaray ve Emek mahallelerinde kentsel dönüşüm için hazırlık yaptıkları sırada 3 bin 300 evin yıkılarak yenilerinin yapılması için "yalvardığını, yakardığını" söyledi:

-Antakya Merkez'de "yarın deprem gelecek, evlerinizi götürecek, sizin canlarınız, çoluk çocuğunuz, mallarınız gidecek" dedim. "Yalvarıyorum size ifadesini" kullandım. Yanlışlık varsa düzeltelim, az vermişse belediye, daha fazla verelim. Söz, bakanlıktan para tahsis edeceğiz buraya, gelin kentsel dönüşümü yapalım" diye yalvardım yakardım. Ama malum bizim ana muhalefetin ekipleri bir kampanya yaptılar. Sonra gidip mahkemelerde iptal ettirdiler. O kadar emek verdiğimiz işi yaptırmadılar bize.

"Söylemeye için elvermiyor" diye devam etti:

-O mahallelerde ayakta bir tane ev yok artık.

O yüzden Cumhurbaşkanı'nın "turist" ifadesini çok hafif buluyorum. Turist bu kadar zarar verir mi?

Sadece bu kadar da değil...

Türkiye'nin her yerinde bunu yaptılar. Depremden kısa bir süre önce de Diyarbakır Bağlar'daki kentsel dönüşüm iptal ettirilmişti. "Yarın bir felaket olursa bunun hesabını kim verecek?" diye yazdım. Yemediğim küfür, uğramadığım hakaret kalmadı.

Ve felaket geldi. En çok da Bağlar Bölgesi'ni vurdu. Canlar gitti. Buna rağmen, aynı ekip halen küfür ve hakaret etmeye devam ediyor...

Bütün bunları alt alta koyunca, Cumhurbaşkanı'nın kullandığı "turist" ifadesi çok hafif kalıyor. Keşke sadece oralarda turistik gezi yapsalar!

***

Şimdi de aralarındaki kavga ve itiş-kakıştan fırsat bulduklarında, deprem bölgesine gidip, siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar...

Olmuyor tabii, olmaz da!

Biz de gidiyoruz o bölgeye. Geçtiğimiz iki hafta sonunu orada geçirdim. Önümüzdeki hafta sonunda yine gideceğim. Vatandaş, bir yandan kendisine elini uzatanlara ve hizmet için canını dişine takanlara bakıyor; diğer yandan da fotoğraf çektirip, apar topar kaçanlara. Ardından da ağzını doldura doldura, en hafif ifade ile giydiriyor bunlara.

Görüyoruz zaten, rahat rahat dolaşamıyorlar da. Her yerde tepkilerle karşılaşıyorlar. Hatırlarsınız, Can Ataklı bir süre önce, "Erdoğan gitmez. Gitmesi için deprem gibi büyük felaketler yaşanması gerekir" türünden laflar etmişti.

Maalesef geldi o büyük felaket. Ama öngörü tutmadı. Yaşananlara ve deprem bölgelerinde ortaya çıkan tepkilere bakılırsa, büyük felaket istismar siyasetini silip süpürecek gibi görünüyor! Emin Pazarcı

[seslimeram]

Tepetakla

Tepetakla her şey. Söz eksik gedik. Hayat yara bere içerisinde artık. Alenen nobran belirli hatlardan güncellenen tahakküm hamleleriyle cürmün esiri kılınıyor o hayat erimi, şu yer, bu ülkedeki hayat imgesi. Ne söze yer var, ne atılan çığlıkları duyan eden. Kral şimdi tüm o varsayımların ötesinde çıplakken, yıkımın, yıldırı ve tahakkümün birlikteliğinde hemen her şekilde örnek kişilik olarak nakşediliyor. Çizginin dışına taşmak normatif kılınıyor. O hırsız, şu yağmacı, bu bezirgan, beriki memleket sevdasından ezip duran, tehditlerini kini birleştirerek var edenler elinde her şey tepetakla ediliyor, her an, her şekilde. Cürmün illa ki beraberinde sunulan, sulandırılmış bir milliyetçi, milli ve yerlilik mefhumunun yanında yamacında o tepetakla etmeler bir güncelliğe kavuşturuluyor. Sıradan insanların haklarını yerle bir etmek, sorgularını imkansız kılmak, cürme rehin bilmek / etmek yolunda yürüne durulan kılınırken bir biçimde akış tersine çeviriliyor. Müştereklerimiz talan ediliyor her anlamda, her yerde, her güne içkin bir halde, belirgin bir istemle.

Ne yol, ne yordam, ne anlam, ne sorgu geriye konuluyor tepetakla edilmiş bu düzlemde. Hayat mefhumu çepeçevre kuşatılırken, sözün kıymeti harbiyesi sıfırlanıyor bir kez daha ama asla son kez değil. Normun yerini eğrelti, düzeltilemeyecek olan bir çürümenin aldığı zeminde var edilen her şey o ters yüz edilmiş olagelen hayat imgesinin / eyleminin her ne hale konulduğunu da örnekler. Bugünün ülkesi bir sulta olarak güncellenirken bütün yeni ülke, yüzyıllık iddialı çıkışları, demokrasi ve medeniyet göndermelerinin altının tastamam boşaltıldığı yer gerçekliği söz konusudur. Tümden bir mahvediş şablonu güncellenirken bir biçimde tahayyül edilen ile hakikatin var ettiği uçurum kesintisiz kılınır. Cerahat her güne içkin, hayatın hedef alınması her yerdedir. Karanlık bir çağın temsili olagelen tüm ol ak parti cenahının var ettiği ülke gailesinin, milli, yerli diye kodladığı tahayyül / kapasite / eşiğin ötesinde sıradan olanın hayat hakkının bir kerede, bir anlığına değil doğrudan daim bir biçimde yutulması kesintisizdir. Tepetakla edilen hayatın ta kendisidir en kestirmeden, belki de yalın, dümdüz.

Bianet’e bağlanalım: “Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı olan Dikmece Mahallesi'nde tarım arazileri kamulaştırılan depremzedelerin direnişinin onuncu, nöbet eylemlerinin ise dokuzuncu günü.

Dikmeceliler, seslerini duyurabilmek için bugün (8 Ağustos) Ankara'ya geldi.

Emek-meslek örgütlerinin çağrısıyla TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi önünde yapılan eyleme katılan Dikmeceli yurttaşlar, ardından Meclis'e giderek temaslarda bulundu.

Dayanışma çağrısı

Dikmeceli yurttaşlar adına eylemde konuşan TÖP Hatay İl Sözcüsü Hasan Özgün, "Asırlık zeytin ağaçlarımızı elimizden almak istiyorlar. Biz buna hayır diyoruz" dedi.

Acele kamulaştırmaların deprem konutu inşası gerekçesiyle yapıldığını ancak Dikmece'ye bir kilometre mesafede hazine arazilerinin olduğunu belirten Özgün, şunları kaydetti:

"Üstelik zemini kaya, sapasağlam. Hazine arazilerinde yapmak yerine gözlerini zeytinliklerimize, köylerimize dikmişler. Biz sonuna kadar direneceğiz. Akbelen'deki kardeşlerimiz, sizin yaşadıklarınızı biz de yaşıyoruz. Bizim de karşımıza TOMA'yla, askerle, gazla, copla çıktılar. Ama hiçbirisi hayatımızdan, toprağımızdan, doğamızdan, zeytinlerimizden daha kıymetli değil."

Kamuoyuna çağrıda bulunan Özgün, "Deprem olduğunda sizin dayanışmanızla ayakta durduk. Sizin gönderdiğiniz suyla susuzluğumuzu giderdik. Sizin gönderdiğiniz battaniyelere sarıldık. Şimdi zeytinliklerimiz için, toprağımız için, doğamız için dayanışmanıza ihtiyacımız var. Dayanışarak, birleşerek, mücadele ederek havamızı, suyumuzu, toprağımızı, ormanımızı, zeytinliklerimizi mutlaka koruyacağız" diye konuştu.

"Bir köyün yüzde 80'inin kamulaştırılması zulümdür"

Eylemin ardından Meclis'e geçen Dikmeceliler, Yeşil Sol Parti ve CHP'nin grup toplantılarına katıldı, ayrıca her iki partinin heyetleriyle toplantılar yaptı.

Yeşil Sol Parti'yle yapılan toplantıda konuşan Dikmeceli Ali Esmer, devletin toplu konut yapmasına karşı olmadıklarını belirtti, "Ancak binlerce dönüm hazine arazileri mevcut, önce buraları değerlendirsinler. Bir köyün yüzde 80'inin kamulaştırılması bir zulümdür, biz bunu böyle görüyoruz" diye konuştu.

Cafer Tümer adlı yurttaş ise Dikmece'de sadeece "Birinci Etap" inşaatı kapsamında acele kamulaştırılan arazilerin yüzde 95'inde asırlık zeytinlikler olduğunu belirterek yaşananlara tepki gösterdi.

"Zeytinlikleri Koruma Yasası Çiğneniyor"

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, Dikmece'ye ilişkin şunları söyledi:

"Dikmece'de Zeytinlikleri Koruma Yasası çiğneniyor. Deprem konutları gerekçe gösterilerek adrese teslim bir kanun çıkarıldı. Tabii ki deprem konutları bir an önce yapılmalı ve ücretsiz bir şekilde depremzedelere verilmelidir. Ancak bu yapılırken halk ile iletişim kurulmak zorundadır. Çünkü yandaş şirketlere zeytinliklerin peşkeş çekildiği bir durumla karşı karşıyayız. Halkın geçim kaynağı olan zeytinliklerin kesilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz, vermemeliyiz."

Ne olmuştu?

6 Şubat depremlerinde büyük yıkıma uğrayan Hatay'da, uzmanların tüm uyarılarına rağmen hızlıca başlatılan deprem konutu inşaatları kapsamında çok sayıda arazi kamulaştırıldı.

Antakya merkeze 10 km mesafedeki Gülderen ve Dikmece, arazi yapısı nedeniyle tercih edilse de bölgede zeytinlikler başta olmak üzere tarım arazileri bulunuyor. Depremzede yurttaşlar ise geçim kaynakları olan tarım arazilerinin kamulaştırılmasına karşı çıkıyor.

Gülderen Mahallesi'ndeki 61 parsel 14 Nisan tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile kamulaştırılırken, TOKİ'nin Dikmece ihalesini alan şirket de nisan ayı sonunda bölgedeki çalışmalarına başladı.

Dikmece'de 1415 adet konut inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi ihalesini alan Sarıdağlar İnşaat, kamudan aldığı çok sayıda ihaleyle biliniyor.

Topraklarının ellerinden alınmasına tepki gösteren Dikmecililer, 22 Mayıs'ta protesto eylemi düzenledi.

Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da Hatay'ın muhtelif yerlerinde deprem konutları için yapılan acele kamulaştırmaları haziran ayında Meclis gündemine taşıdı, "Dikmece'deki Arap Aleviler zorla göç ettirilmek mi isteniyor?" diye sordu.

29 Temmuz'da Dikmece'deki bazı tarım arazilerine iş makinelerinin girmesine tepki gösteren yurttaşlar, jandarma müdahalesine maruz kaldı.

Dikmeceliler, 30 Temmuz'da nöbet eylemine başladıklarını açıkladı.”

Tepetakla ediliyor her şey. Basitmiş gibi, öyle bilindiği için tam olarak yıkımı dahi artık idrak edilemeyen, yüz binlerce insanın canına mal olmuş bir deprem felaketinin üstünden bunca kısa zaman geçtikten sonra, o yok oluşu doğanın değil tam aksine insanın bizatihi o devletlinin var ettiğini gösteren bir yıkım çabası Dikmece’de var edilmek istenir. Hayatın bilabedel kılındığı zeminde cürümler, topyekun ipotek altına alınmak istenen zeytin ağacı ve buğday tarlaları gibi nice sahanın istimlak edilmesiyle o dönüşüm, tepetakla etmenin bir başka yüzeyi var edilmek istenir. Köyün yüzde sekseninin kamulaştırılması gayretinin başkaca bir okuması mümkün müdür? Arap Alevilerin yoğunlukta yaşadığı bir bölgeyi bu defa da deprem gibi bir felaket ardından istila etmenin, dümdüz ettikten sonra da hayatı var eden sahaları betona boğmanın neresinde bir doğruluk söz konusu edilebilir değil mi? Tümüyle nobran, kesintisiz bir biçimde hayata kasteden, onu dönüştürürken kimlikleri ve yaşam biçimlerini de tarumar etmeye devam eden bir devletli aklının karşısında tek bir ama tek bir ak parti temsilinin, vekilinden bakanına hiçbirisinin çıkmadığı, konuşmadığı ve dahi olan biteni sormadığı bir zeminde, bir avuç insanın seslerini duyabildiği bir uzam ve yerde hangi işi doğru olabilir ki bu ülkenin?

BirGün’den aktaralım: “Eski milletvekili Mahmut Alınak’ın 80 yaşındaki ablası Dilber Alınak, yol ortasında öldüresiye dövüldü ve şiddete maruz kaldı. Saldırı sonucu ağır yaralanan Dilber Alınak’ın hastanede yoğun bakıma alındığı öğrenildi.

Olay 9 Ağustos günü Kars’ın Digor ilçesinde meydana geldi. Ekrem Aybi isimli bir kişi sabah saatlerinde rutin yürüyüşe çıkan 80 yaşındaki Dilber Alınak’ın yolunu keserek kendisine şiddet uyguladı. Yaşlı kadını döven Aybi, Alınak’ın üzerindeki paraları, ziynet eşyası ve telefonunu da gasp ederek olay yerinden kaçtı.

Çevredekilerin fark etmesi üzerine Dilber Alınak hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan kadının hayati tehlikesi devam ediyor. Saldırgan Ekrem Aybi ise çıkarıldığı savcılık tarafından tutuklandı.

Hazine'ye Ait Araziyle Mi İlgili?

Rûdaw’ın haberinde aktardığı iddiaya göre saldırgan Ekrem Aybi, Hazine’ye ait bir araziyi işgal ettikten sonra araziye gelen yolu ulaşıma kapattı. Yolun kapanması üzerine Dilber Alınak’ın da aralarında bulunduğu o bölgede yaşayan kişiler Aybi hakkında belediye şikâyette bulundu. Şikâyet sonrası belediye yolu yeniden ulaşıma açıldı.

“Ablamı Tehdit Etmiş”

Eski milletvekili Mahmut Alınak “Bu kişi kuzenlerimin evine kadar gitmiş. Kuzenimi ve ablamı birkaç gün önce tehdit etmiş. ‘Bana destek olmadınız, belediye bu yolu açtı. Sizi yüzünüzden oldu bütün bunlar’ diyerek tehdit etmiş. Sabah saatinde de ablam yürüyüş yaptığı esnada yolunu kesmiş ve 5 dakika boyunca şiddet ile işkence uygulamış. Üzerindeki tüm değerli eşyaları ve telefonu da gasp ederek kaçmış” dedi.

Alınak, polis olayı açığa çıkarına kadar ablasının trafik kazası geçirdiğini sandıklarını belirterek, “Ablamın şu an bilinci kapalı ve hayati tehlikesi devam ediyor” dedi.

Saldırgan Akp Belediye Meclis Üyeliği Yapmış

Ekrem Aybi’nin geçmiş dönemde AKP Belediye Meclis üyeliği yaptığı ve en son yerel seçimlerde de AK Parti’den belediye başkan aday adayı olduğunu kaydeden Alınak şunları söyledi:

“Bu kişi yakalandığında akıl sağlığı yerinde olmadığı şeklinde hareketlerde bulunmuş. Ortalığı birbirine katmış. Savcılık da akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespit etmek üzere Elazığ Ruh ve Sinir Hastanesi’ne sevk etmiş” dedi.

Öte yandan Dilber Alınak’ın yeğeni Necla Alınak da sosyal medya üzerinden saldırıya tepki gösterdi. Alınak, “Bu kadın beni halam. 80 yaşında! Güpegündüz bir erkek tarafından dakikalarca dövülerek komaya sokuldu. Yoğun bakımda. Hayata tutunmaya çalışıyor. 80 yaşında bir kadın… 80 yaşında… Bir kadın!!!” ifadelerini kullandı.

Saldırganın İfadesi Ortaya Çıktı: Tanımıyorum

Öte yandan Ekrem Aybi’nin savcılıkta verdiği ilk ifadede Dilber Alınak’ı tanımadığını iddia ettiği öğrenildi.

Aybi “Kendisini tanımıyorum, soy ismini bilirim. Yıllardır da görmüyordum, yurt dışındaydı. Alınak ailesi ve Dilber Alınak’la bir husumetim yok. Fakat hatırlamadığım bir tarihte beni tehdit etmişti. Ana yol kenarında taksi ile ilerlerken onu gördüm ve hemen taksiyi durdurdum. Araçtan indim ve kadını dövdüm. Kadına ait gözlük, para ve dişlerini aldım” dediği belirtildi.”

Bir hayatın nasıl da umursanmadan pervasızca derdest edilebildiğini gösterir bir yıkım işte o Dilber Alınak’ın başına getirilen. Çürümüş bir düzenin köşe başlarını tuttuğunu iddia edenlerin, odağını çoktan kaybetmiş sureti temsillerin kör karanlığının güncellendiği bir zeminde yaşamın hiçe sayılması, seksen yaşındaki bir insanı komaya sokmak için ortaya saçılan uydur kaydır iddianın ötesinde kinin her nereye varacağını da gösterir. Bir ülkede un ufak edilmiş kanunların, hep kenarından kıyısından dolaşılan hakların, bariz ve belirgin bir rantiye pazarından pay kapma mücadelesinin ortasında bir insanın kendisine hak olarak görüp bir başkasına zulmedercesine işkenceyi sokağa taşırması, gasp etmesinin hesabı ne olur sahiden?

Yaşam mücadelesi vermek zorunda bırakılan Dilber Alınak’a uygulanan bu zorbalığın hesabını kim nasıl verecektir, verebilecek midir misal? Ekrem Aybi’nin savcılık ifadesi sonrası tutuklanmasıyla sulha varılır mı sahiden? Onca şey, o kadar tehdit, bir linç çabasının arkası da böyle kolayca bırakılıp, tamama erdirilir mi sahiden? Tepetakla edilmiş olan hürriyetin, hakkaniyetin, insana saygının temel ve en gereksinim duyulan şeyin anlayışın yok edildiği bir zeminde her birimizi bekleyen bir başka Ekrem Aybi’nin olabileceği gerçekliği korkunç sahiden de dehşetengiz değil midir? Hala değil midir?

Tepetakla her şey. Söz eksik gedik. Madun siyasetin müesses nizam eliyle kotarılmış olan tüm politizasyonun cenderelere çıkartıldığı bir zemin gerçek kılınıyor. Baş sıkıştığında ileri sürülen ekonomik darboğazı aşmak için olmadık savaş naralarına devam denilirken her yandan acı feryatlar yükselmesi göz ardı ediliyor. Bitti gitti denilenle mücadele etmeyi onu hep kenarda tutup yeniden kurgulamak, bütünleştirmek ve oyuna dahil etmek olarak algılayan bir siyasi yönetim sayesinde duraksamadan konu / mesele her ne olursa olsun hayat tepetakla ediyor.

Tümüyle çürümenin kıyısına taşınmış olagelen hayat idesini bunlar daha iyi günleriniz diye pazarlamayı sürdürüyor. Ne cerahat bitiyor, ne cürmün bu kadar afaki kol gezmesi. Ne yıkımın bir sınırı var, ne hayat ne ara bu kadar ucuza konuldu buna dair tek satır açıklama. Ne bu dünya sadece bizim değildir bahsine bir yanıtları söz konusu, ne bugünden yarına nasıl bir yere ilerliyoruz ona dair doğrudan bir tespit yahut da eylem planı. Her şey şahlanan ülke, yeni yüzyılı arşınlıyoruz, uçuyoruz kaçıyoruz ve daha bir dolu saçmalama ötesi tahayyülün arasında boğuntuya konuluyor.

Kimin nerede, nasıl, ne şekilde hangi yaralara sahip olduğu söz konusu edilmiyor. Bundan ala tepetakla olma söz konusu edilir mi? Burası Dingo’nun ahırı mıdır? Bu kadar afaki bir çözülme, her durumda apayrı bir yıkımın tezgahta işlendiği bir zeminde hayatın yönü her ne olur! Biçimsiz, derinliksiz, nobran ve kesintisiz bir şiddet / nefret sarmalına mahkum edilmiş, her şeyi yerle yeksan, doğası talan, gündelik yaşamı imkansız bir hale konulmuş – terk-i diyar edilmiş olagelen zeminde tepetakla olmaya devam mıdır? İtirazınızı kendinize duyurabiliyor musunuz, duyuyor musunuz, gidişat nereye?

Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023

Görsel: Dikmece Köyünden.. TÖP Hatay/Twitter via Bianet

[altinovaguncel]

Başkan Oral, 10. Tırla Malatya’da

Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, deprem bölgelerinden Hatay Antakya ve Adıyaman da yaptığı temasların ardından bu kez de Malatya’ya gitti. Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, deprem bölgesindeki çalışmalarına devam ediyor. Hafta başında bölgeden dönen Başkan Oral, 23-24. Dönem AK Parti Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz ve AK Parti Yalova İl Başkan yardımcısı Mehmet Birkan ile…

[hanargelisim]

A278 ... SANDALYE AYAĞI VE İMAMOĞLU ...222...

.

.

ANTAKYA, HATAY YÖRESİNDE arapça bir deyim vardır. Sandalye ayağı olmak. İşlevsel açıdan tek görevi ağırlığın belirli bir bölümünü omuzlayarak olduğu yere çakılı kalmak.

CHP uzun yıllardır Ana muhalefet partisidir. Buna göre muhalefet yapması gereken bir odak karşısında politika üretmesi gerekir. Üretim sadece fikirsel düzeyde değil, eylem alanlarında da kendini PARALELLİK oluşturacak şekilde meydana çıkarmalıdır. Bunlar yapılmazsa, sandalye ayağı görevini görüyor demektir. Bu tanıma uyduğu sürece böyledir. Aksi takdirde böyle değildir.

İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu göreve belirli koşullar altında geldi. Bu koşulların müsebbibi sadece Ak parti ve yandaşları değildir. Türkiye'nin iyi mi, kötü mü olduğu konusunda yorum yapamayacağım bu duruma gelmesinde çok farklı faktörler vardır.

Türkiye'nin çok kırılgan gibi gözüken ancak aslında hiç değişmeyen siyasi aklı, evrensel iktidar hiyerarşisindeki değişmeyen konumu, gelişim ve gelişime her defasında ket vuran yanlış politik tutumlar, Türkiye içerisindeki şehirlerin hiyerarşik düzenden hiçbir şekilde sapma göstermeyecek askeri bir nizam ile görevleri belli bir şekilde yerlerinde çakılı kalmaları,, merkezî idareye insiyatif gücünün feda edilmesi,, değişmeyen ideolojik akıl, tarihsel yenilgilerin sonucunda dış dünya ile imzalanan antlaşmaların yüklediği ağır yüklerin varlığı, korku ve benzeri birçok faktör İstanbul'un değişim yaşamasının koşullarını dayatmıştır.

Bu değişimin Suriye müdahalesinin yaşattığı ideolojik ve ekonomik travmanın da etkisi vardır. İlk durumda neredeyse sömürü alanına dönüşen İstanbul'un bazı taraflarca sömürülmesinin sona erdirilmesi ancak başka bir iktidar aracılığıyla sorunsuzca gerçekleştirilebilir. Bu, bu durumda bir komplo teorisidir. Ancak akla da yatkın görünebilir, bazı akıllarca!

Bu değişim ise en güçlü ve tehlikesiz rakip aracılığıyla hem Türkiye'de birikmiş ideolojik katılığı yumuşatmak açısından önem taşır, hem bazı ağır yükleri iktidar partisi üzerinden alarak, iktidar partisinin ulusal ve uluslararası problemlere odaklanmasının önünü açar, odaklanmasını sağlar, sağlayabilir.

Bu durumda her hangi bir şekilde kazanan yeni parti bir STATİK politik figür olmaktan çıkıp dinamikleri belirleyen,, bu metropol düzeyde olsa bile,, bir politik oyun kurucu konumuna yükselerek sandalye ayağı olmaktan kurtulur.

İmamoğlu'nun sarayda oturduğu sandalyenin ayağını kırması aslında, kendi kaderini statik konumdan dinamik konuma dönüştüren sembolik bir fotoğraftır. Burada ikincil anlam olarak şeytanın bacağını kırmak da bu tablonun içine içkindir.

.

.

HaNAR

.

.

#thehanardevelopment #personalconstutionaltrials #hanargelisim #HaNARgelisim #hanargelisimtakvimi #kişiselanayasadenemeleri #kişiselanayasa #God #bakışaçısı #dive #tasarım #religionofnewworldpeace

[btchabercisi]

Ekonomi ve siyaset gündemi-7 Mart 2021

Ekonomi ve siyaset gündemi-7 Mart 2021

KADEME YÜRÜTME SİYASET 1- Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bayan personellerle bir ortaya gelecek, Valiliği, Antakya Belediyesini ve AK Parti Vilayet Başkanlığını ziyaret edecek. (Hatay/11.00-16.30) İKTİSAT 1- Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “İHKİB İnovatif Fikir Maratonu Ödül Töreni”ne canlı kontakla katılacak. (İstanbul/14.00) DÜNYA DİPLOMASİ 1- Dışişleri Bakanı…

[turknews]

Sadullah Ergin kimdir? Sadullah Ergin hangi partide? Sadullah Ergin’in DEVA partisinde görevi ne? 01/04/2020 11:18Güncelleme: 01/04/2020 11:21 60. ve 61. dönem AK Parti hükümetinde Adalet Bakanlığı görevini yapan Sadullah Ergin, 6 Temmuz 1964 tarihinde Hatay'ın merkez Antakya ilçesinde Mehmet İsmet ve Hatice çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi.

[barkoturktv]

Şehitlerimizi uğurladık

Şırnak'ın Silopi ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Komando Uzman Çavuş Muhammed Ferdi Güntekin için baba ocağı Erzurum'daki Narmanlı Camisi'nde tören düzenlendi. Askerler ve yakınlarınca Mareşal Çakmak Devlet Hastanesi morgundan alınan Şehit Güntekin'in Türk bayrağına sarılı naaşı, Yakutiye ilçesindeki Narmanlı Cami'sine getirilerek katafalka konuldu. Öğle namazı sonrası düzenlenen cenaze törenine, şehidin annesi Nesin, eşi Ezgican, 3 yaşındaki kızı Mira Esila, kardeşi Berat Erdi, kız kardeşleri Pınar ve Şeydanur Güntekin katıldı. Törende, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Erzurum Valisi Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum milletvekilleri Selami Altınok ve İbrahim Aydemir, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ahmet Hacıoğlu, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Bekir Uzun, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan ile askeri yetkililer ve Erzurumlular da hazır bulundu. Güntekin'in naaşı, Erzurum İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula'nın kıldırdığı cenaze namazının ardından askerlerce bir süre omuzlarda taşınıp top aracına konularak toprağa verilmek üzere Dumlu Şehitliği'ne götürüldü. Şehidin naaşı, götürüldüğü şehitlikteki dualar eşliğinde defnedildi. Defin işlemi sırasında askerlerce saygı atışı gerçekleştirildi.  Bakan Yardımcısı Ersoy, şehidin son yolculuğuna uğurlanması sonrası annesi Nesrin Güntekin'e özel bir kutudaki Türk bayrağını takdim etti.  "Bizi bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" Şehidin Uzman Çavuş olan kardeşi Berat Erdi Güntekin, tabutun başında "Ağlamayacağız, bizi bölmek isteyenleri güldürmeyeceğiz, onlara fırsat vermeyeceğiz." dedi. Evli ve bir çocuk babası Güntekin'in, bir süre önce babasını kaybettiği öğrenildi. Jandarma Komando Uzman Çavuş Uçar son yolculuğuna uğurlandı Şırnak'ın Silopi ilçesinde teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Jandarma Komando Uzman Çavuş Mehmet Uçar, memleketi Hatay'ın Antakya ilçesinde toprağa verildi.  Şehit Uçar için Antakya Mezarlık Kompleksi Camisi'nde tören düzenlendi. Törene katılan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, şehidin babası Haşim Uçar'a sarılıp, başsağlığı diledi. İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu'nun kıldırdığı cenaze namazının ardından şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu bir süre silah arkadaşlarının ve vatandaşların omuzlarında taşındı. Şehit Uzman Çavuş Uçar'ın naaşı daha sonra götürüldüğü Antakya Şehitliği'nde göz yaşları arasında toprağa verildi. 

Törene şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Hatay Valisi Rahmi Doğan, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Alpaslan Kılınç, milletvekilleri, belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.  Şehit Jandarma Uzman Çavuş Yanık'ın cenazesi toprağa verildi Şırnak'ın Silopi ilçesi sınırlarında bulunan Kösreli köyü bölgesinde icra edilen terör operasyonunda şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Ayhan Yanık, memleketi Adıyaman'da toprağa verildi. Askerler ve yakınlarınca Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundan alınan şehit Yanık'ın Türk bayrağına sarılı naaşı, cenaze töreninin düzenleneceği Yeni Mezarlık Camisi'ne getirildi. 

Buradaki cenaze törenine şehidin babası Sadullah Yanık, annesi Yıldız, kardeşi Ali ve eşi Beyhan Yanık ile İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, AK Parti Adıyaman Milletvekilleri Ahmet Aydın, İbrahim Halil Fırat, Muhammed Fatih Toprak, Yakup Taş, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, STK ve siyasi parti temsilcileriyle çok sayıda vatandaş katıldı.  Eşinin asker kıyafetlerini giyerek cenaze törenine gelen Beyhan Yanık, şehit eşinin Türk bayrağına sarılı tabutu önüne gelerek öptüğü ve gözyaşı döktüğü görüldü.  Yanık'ın naaşı, Adıyaman Müftüsü Mehmet Taşçı'nın kıldırdığı cenaze namazının ardından askerlerce bir süre omuzlarda taşınıp top aracına konularak toprağa verilmek üzere Şehitlik Mezarlığına götürüldü. Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Kösreli köyü bölgesindeki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) çalışanlarının emniyetinin sağlanması ve bölgede olduğu değerlendirilen PKK'lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi maksadıyla icra edilen "Şehit Güvenlik Korucusu Süleyman Tosun Operasyonu"nda teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 3 asker şehit olmuş, 1 asker yaralanmıştı.  Read the full article

[mehmet-katircioglu-reklamci]

Kuşlar Et Pazarı Firmamız ABDULLAH KUŞ ve OĞULLARI Yönetiminde Hatay İlinde Antakya İlçesi Haraparası Mahallesi YAVUZ SULTAN SELİM CAD. 1. TABAKHANE SK. NO: 2 GİRNE KÖPRÜSÜ YANI (ESKİ AK PARTİ BİNASI ALTI) Adresinde faaliyettedir. Kuşlar Et Pazarı Et Ürünleri, Kasap ve Fırın, Kasaplar, Kasap sektörlerinde hizmet vermektedir.

[kanalmalatya]

Şehit, memleketinde tekbirlerle karşılandı

Şehit, memleketinde tekbirlerle karşılandı

Şehit, memleketinde tekbirlerle karşılandı Şehit, memleketinde tekbirlerle karşılandı Suriye’de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında kuşatılan El Bab bölgesinde Rus uçağının Türk askerlerinin bulunduğu binayı kazaen vurması sonucu şehit olan sözleşmeli er 23 yaşındaki Ömer Akkuş’un cenazesi, memleketi Sakarya’da tekbirlerle karşılandı. Şehit s. Şehit, memleketinde tekbirlerle karşılandı…

[hataysondakikahaberleri-blog]

Hatay Haber

Hatay’da zeytin toplarken hayatını kaybetti

Hatay Haberleri bu sayfada.

Zeytin toplamaya giden genç tarlada ölü bulundu. Altınözü ilçesi Sivrikavak Mahallesi’nde zeytin toplamaya giden bir genç tarlada ölü bulundu. 35 yaşlarındaki Ahmet Kesnik’in ölüm nedeni araştırılmak üzere, cesedi otopsiye gönderildi. Cumartesi sabahı zeytin toplamaya giden ve bir daha dönmeyen Ahmet Kesnik’in yokluğu üzerine, komşuları ve yakınları tarlaya gitti ve Ahmet Kesnik’in cesediyle karşılaştı. Jandarma, olayı soruştururken, ölüm nedeni Adana Adli Tıp Raporu sonrası belirlenecek.

Hatay’da “Çocuk Hakları Günü” Kutlanacak

Yarın, “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanıyor. İlimizde, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce bir kutlama programı düzenlendi. Antakya Spor Salonu’nda saat 18.00’deki kutlamada, Medeniyetler Çocuk Korosu Konseri ile özel bir kreşi miniklerinin “Anadolu Ateşi” adlı dans gösterisi bulunuyor.

AKP Hatay’da 134 Aday Adayı

AK Parti’de dün gerçekleşen temayül yoklamasının ilimizdeki kısmında tam 134 aday adayı için oylama yapıldı. Partililer, elektronik ortamda oy kullanarak, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri için en fazla 3’er ismin adını elektronik ortamda bildirdi.

Recep Tayyip Erdoğan/Hatay

CHP Hatay İl Başkanından  Başsağlığı Mesajı

CHP İl Başkanı Halil İbrahim Özgün, Partinin vefat eden Edirne Milletvekilinin kaybı dolayısıyla başsağlığı mesajı yayınladı. CHP İl Başkanı Özgün’ün mesajı şöyle: “Uzun süredir yaşam mücadelesi veren Edirne Milletvekilimiz Erdin Bircan hayatını kaybetmiştir. Vekilimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ülkemiz ve Partimiz, çok kıymetli bir değerini yitirmiştir. Nur içinde yatsın. Milletimizin ve örgütümüzün başı sağ olsun.”

Hatay’da Zülfü Livaneli eseri sahneleniyor

Bugün Antakya’da Ünlü Yorumcu Zülfü Livaneli’nin dev eseri “Leyla’nın Evi” bugün ilimizde, Antakya’da sahneleniyor. Leyla’nın Evi adlı tiyatro oyunu, bugün Antakya Meclis Kültür Sanat Merkezi’nde 20.30’da sahneleniyor. Zülfü Livaneli’nin çok sevilen romanından uyarlanan ve 9 yıldır 900 oyun boyunca kapalı gişe oynanan “Leyla’nın Evi”, Nedim Saban’ın yenilenen yorumuyla sahnede! Yeni versiyonun ikinci yönetmenliğini Bülent Seyran üstleniyor. Yer yer bir hayatta kalma mücadelesi, yer yer bir dostluk hikayesi, yer yer bir müzikal düete dönüşen oyunda, Leyla rolünü, usta Sanatçı Celile Toyon canlandırıyor. Oyunun müzikleri Zülfü /Ferhat Livaneli’ye, dekor tasarımı Nurullah Tuncer’e ait. Oyuncular arasında; Ahmet Uz, Dicle Alkan, Fatih Dönmez, Halim Ercan, Meral Asiltürk, Kaan Sevi, Koray Kurt, İsmail Karaer bulunuyor.

  Hatay Defne Belediyesi’nden duyarlı etkinlik

Defne Belediyesi, “Kan ve Kök Hücre Bağışı” adı altında duyarlı bir etkinliğe imza atıyor. Defne Belediyesi- Kızılay işbirliği ile düzenlenecek olan etkinlik, 20 Kasım Salı Günü (yarın) 10.00-17.00 saatleri arasında Akdeniz Mahallesi Akdeniz Defne Evi’nde gerçekleşecek. Uygun donör bekleyen lösemi hastası tüm melekler için farkındalık yaratmak istediklerini belirten Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman, “Kan ve Kök Hücre Bağışı etkinliğimiz ile uygun donörlerin bulunmasına katkı sağlamak, hayat mücadelelerinde meleklerimizin yanında olmak istiyoruz. Kan bağışı ile nice hayatların kurtarılabileceği hakkında örnek olmayı ve farkındalık yaratmayı amaçladığımız etkinliğimiz umuyorum ki tüm meleklerimize umut olacaktır. Doku uyumunun tespiti için kan bağışı sayısı çok önemli. Bu sebeple hepimizin bu konuda hassas ve duyarlı olması gerektiğini düşünüyor, tüm halkımızı 20 Kasım Salı Günü Akdeniz Defne Evimizde olmaya davet ediyorum” dedi.

İbrahim Yaman

Hedefimiz Hatay Büyükşehir Belediyesini almak

AK Parti Genel Merkez Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, aday adaylarına başarı dileklerini iletti. Yayman sosyal medyada yayımladığı mesajında, 2019 yerel seçimleri için partisinin tüm kademelerine yüzlerce başvuru olduğunu kaydetti.

Partililerine gösterdikleri yoğun ilgi için tüm aday adaylarına teşekkür eden Yayman, “Umudun adresinin genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde de yine AK Parti’nin olduğunu görüyoruz. Listeler açıklanana kadar aday adayları arasında hayırda rekabet olacaktır. Bu rekabet, partimize yakışır şekilde saygı ve sevgi kuralları içinde olacaktır. Listeler kesinleştikten sonra ise herkesin AK Partimizin başarısı için çalışacağına inanıyoruz. Tüm aday adaylarımıza üstün başarılar diliyorum” dedi. Yayman, “Birliğimiz gücümüzdür. Bu birliktelikle en önemli hedefimiz Hatay Büyükşehir Belediyesini kazanmaktır” dedi.

Hüseyin Yayman

Hatay Büyükşehir’den Proje

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş, bir tv programında yaptığı konuşmada, Hatay’da tarımsal üretimin doğal ve yerel tohumlarla sağlanması için proje başlattıklarını ifade etti, kansere sebep olan GDO’lu ürünler yerine doğal ürünlerin sofralara ulaşması için Yayladağı ilçesi Leylekli Mahallesi’nde Karakılçık, Ali Bayır, Kılçıksız buğdayını toprakla buluşturduklarını dile getirdi. Başkan Savaş, tüm dünyanın sağlıklı ve doğal ürünlerin üretimine yöneldiğini belirtti ve “Sağlıklı nesiller yetiştirebilmemiz için doğal besinlerin tüketilmesi gerekiyor. Bizler sağlıklı çocuklar yetiştirelim ki bu çocuklarımız da gelecek-lerine ışık tutsunlar. Zihinsel ve fiziksel açıdan sağlıklı nesillerin yetişmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekiyor” dedi.

Lütfü Savaş

TÜRKAV Hatay’da üyeleri ile buluştu

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV), Antakya’da üyeleriyle buluştu. Antakya ilçesinde bir restoranda düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Burada bir konuşma yapan TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Sıddık Korkmaz, TÜRKAV’ın ülkücü memurun aklının ve gönlünün yaşadığı ve yaşatıldığı yer olduğunu söyledi. Korkmaz, TÜRKAV’ın Çukurova bölgesinde ve Hatay’da diri ve bir hedefe doğru kilitlenmiş durumda olduğunu dile getirdi.

Cahit Özkan  Hatay Partililerle bir araya geldi

AK Parti Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Antakya’da Partililerle bir araya geldi. Özkan, Antakya Spor Salonu’nda yapılan yerel seçimler temayül yoklaması öncesi Antakya’ya geldi. Özkan, AK Parti Hatay İl Başkanı İbrahim Güler ve Partililerle il teşkilat binasında bir toplantı gerçekleştirdi.

Hatay Ev Fiyatları

İmar barışı başladığından beri aradan geçen 5 ayı aşkın sürede konut fiyatları en çok 6,7 ile Zonguldak’ta artarken, Zonguldak’ı bu alanda yüzde 6,6 ile Giresun, Yozgat ve Edirne izledi. Araştırmaya göre, İmar Barışı başladığından beri konut fiyatlarının en çok arttığı mahalleler arasında, zirvede, yüzde 6,8 ile Bursa Gemlik’e bağlı Eşref Dinçer Mahallesi yer alıyor. Listeye yüzde 6,6’lık artışla giren yerlerden biri de, Hatay İskenderun’un Barbaros Mahallesi.

Hatay İşsizlik Oranı

İşsizlik oranı ekonomik aktivitede yavaşlamaya paralel olarak, Temmuz-Ağustos-Eylül aylarını kapsayan ‘Ağustos’ döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 0.5 puan artışla yüzde 11.1’e çıktı. İşsizlik böylece Mart 2017’den bu yana en yüksek seviyeye çıkmış oldu. Hatay’da işsizlik oranı %27 dolayında seyrediyor.

Hatay Haber

[elkafuar]

Hatay AK Parti Milletvekili Sabahat Özgürsoy Çelik Hatay ESOB Başkanı Abdulkadir Teksöz Hatay Valisi Erdal Ata Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Antakya TSO Başkanı Hikmet Çinçin Hatay Mobilya Fuarımızı Ziyaretleri için Teşekkür Ederiz.. #hataymobilyafuarında #mobilyafuarı2018 #HatayFuarAlanı #Antakya #mobilyatasarım #mobilyaimalatı #mobilyadekorasyon https://www.instagram.com/p/BpZwv3wHc0H/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=d240g784tj8e

[altinovaguncel]

19 Mayıs tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor

19 Mayıs tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, yurdun dört bir yanında coşkuyla kutlanıyor. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında beraberindeki heyet ile Anıtkabir’i ziyaret etti.  Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, beraberindeki heyetle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle…

[korkutkalkan]

Bakan Soylu: Darbecilere koordinatları ABD'den verdiler

Bakan Soylu: Darbecilere koordinatları ABD’den verdiler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antakya Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Şunu söylemek istiyorum birileri akıl veriyor ya, diyor ya ‘Devlet adamı intikam demez’ diye. Evet devlet devlete intikam, devlet milletine intikam elbetteki söylemez ama bir şey söyleyeyim. Devlet terör örgütünden intikam almazsa devlet olmaz.” dedi.

Önemli bir…

[barkoturktv]

CHP BAKIRKÖY'E ÇIKARMA YAPTI.

CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın 23 Haziran seçimleri nedeniyle Özgürlük Meydanı’nda kurduğu demokrasi çadırı, parti üst yöneticilerinin akınına uğradı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, PM üyesi ve aynı zamanda İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, PM üyesi Emre Çam ve 23 Haziran’a kadar Bakırköy Seçim Sorumlusu olarak görev alan Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un yanı sıra, Antakya Samandağı Belediye Başkanı Refik Eryılmaz ve eski Milletvekili Yüksel Çengel’de katılanlar arasındaydı. Bakırköy çadır ziyaretinde sırasıyla MHP, Ak Parti ve İYİ Parti seçim çadırlarını gezerek çalışmalarında başarılar dileyen partililer, Türkiye’nin demokrasiye sahip çıkma iddiasını gördüklerini ve 23 Haziran’a kadar İstanbul’da çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyerek, CHP çadırı önünde sırasıyla söz alarak düşüncelerini paylaştılar. HAKKIN, DEMOKRASİNİN VE DEĞİŞİMİN ADIDIR 23 HAZİRAN Esasında kimin kazandığı belli olan ve bütün vicdanları yaralayacak bir biçimde iptal edilen 31 Mart seçimlerinin ardından 23 Haziran’da yenilenecek olan İBB seçimlerinden daha güçlü bir şekilde, birlik, beraberlik, adalet ve özgürlük diyen bir anlayışla çıkacaklarından şüphesi olmadığını söyleyen İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, “İsraf yerine halkı, tek adam yerine demokrasiyi koyacak ve bizi buluşturacak olan bir değişimin adıdır 23 Haziran” diyerek, emek veren tüm bileşenlere teşekkür etti. GÜZELMANSUR, SANDIĞA GİTMEYEN SEÇMENE SESLENDİ Yaklaşık üç haftadır CHP Bakırköy İlçe Başkanı Asım Köksal Muş ile birlikte çalışmalarını sürdüren Bakırköy’den sorumlu Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur “31 Mart'ta hakkımızla kazandığımız mazbatayı 23 Haziran'da yeniden alacağız” diyerek, en büyük sıkıntılarının sandığa gitmeyen seçmen olduğunu ve son 12 günde sokak sokak, ev ev gezerek geleceğin mirasçısı çocuklara olan borçlarını ödeyeceklerini söyledi. Bakırköy’de sandığa gitmeyen 30 bin seçmene seslenen Güzelmansur, “23 Haziran demokrasiye ve Türkiye’nin kurucu değerlerine sahip çıkma seçimidir” dedi. SEÇİMLERİN İPTALİ TÜRKİYE DEMOKRASİSİNE DARBEDİR Seçim çadırından vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aykut Erdoğdu’da, 31 Mart’ta kazanılan seçimin iptal edildiğini, 23 Haziran’da yeniden kazanılacağını ama olanların Türkiye demokrasisine darbe olduğunu söyleyerek, adaylık sürecinin de eşit ve adil şartlarda olmadığını belirtti. 31 Mart seçimlerinin iptal gerekçesi olarak en çokta “Oylar çalındı�� söyleminden dolayı üzüldüğünü ifade eden Erdoğdu, “Biz hayatımızda hiçbir şey çalmadık, harama el uzatmadık. Milyonlarca insanın haysiyetine, onuruna, izzeti nefsine bu kadar kolay hakaret edilemez” diyerek tepkisini dile getirdi. Ekrem İmamoğlu’nun tarihin gördüğü en kötü rekabet koşullarında yarıştığını söyleyerek konuşmasına devam eden Erdoğdu, E5 ve TEM yolu üzerinde sürekli Cumhur İttifakı Adayı Binali Yıldırım'ın reklamlarının olduğunu, kamu kaynaklarının reklam aracı olarak kullanıldığını sert bir dille eleştirerek, “23 Haziran seçimleri sonrası Ekrem İmamoğlu kazanacak ve bundan sonra hiç kimse vatandaşın oyuyla ve iradesiyle oynamaya cesaret edemeyecek” diyerek İBB seçimlerinin artık CHP’nin değil, milletin seçimi olduğunun altını çizdi. EKREM İMAMOĞLU KAZANDI Seçim çadırı ziyaretinde son olarak konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa’da, yaşadığımız coğrafyada Türkiye'nin diğer Müslüman ülkelerden farklı görünen bir Avrupa ülkesi olduğunu söyleyerek, “31 Mart’ta kazanan sadece Millet İttifakı değil, Türkiye'nin dünya ittifakında yerini alarak itibarını yükselttiği bir seçim oldu. Ne yazık ki gözlerini rahat bürüyenler bu seçimin yenilenmesine karar verdiler ama dünya biliyor ki bu seçimi Ekrem İmamoğlu kazandı” dedi. VELİ AĞABABA, KALP İŞARETİNİN ANLAMINI ANLATTI Ekrem İmamoğlu’nun seçim afişleri üzerinde ellerini kalp şeklinde yaparak poz verdiği hareketin 16 Nisan öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından demokrasiyi savunan herkesi bu işaretin altında bir araya toplamak amacıyla kullandığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Ağababa, sonrasında Kılıçdaroğlu’nun Ankara'dan İstanbul'a yaptığı adalet yürüyüşü ile Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, partilisi partisizi, ‘hak, hukuk, adalet’ diyerek yürüttüğünü ve daha o zamanlarda demokrasi ittifakının temellerini attığını söyledi. Kendilerine düşen görevin ise 16 milyona bu hareketin anlamını anlatmak olduğunu ve kendilerinin de o işaretten gereken dersi çıkartmak olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, “O kalp işareti sadece sevgi işareti olarak değerllendirilmesini İstanbul'un rantını, gelirini, güzelliklerini sadece bir grubun değil, siyasi görüşü ne olursa olsun 16 milyon insanın paylaşacağı anlamını içermektedir” dedi. Veli Ağababa konuşmasına şöyle devam etti. “23 Haziran İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminden çok demokrasi seçimi olmuştur. Demokrasinin devam edip etmeyeceğini gösteren bir seçimdir. Dünyadaki diğer Müslüman ülkelere bakınca, Türkiye'nin Müslümanlık ilkeleri içerisinde yıldız gibi parlayan bir ülke olduğunu görüyoruz. Diğer Müslüman ülkelerin tamamında etlik kimlik, mezhep kavgası ya da tek adamın halkını sömürdüğü yönetimler var. Bizi diğerlerinden farklı kılan ise birkaç temel özelliğimizdir. Bizim Cumhuriyetimiz var, demokrasimiz var ve tabii ki laikliğimiz var. Tüm bu değerlerimizi inşa eden Mustafa Kemal Atatürk’e de, İstanbul'u fethedip bize hediye eden Fatih Sultan Mehmet’e de, yaptığı eserlerle İstanbul'u İstanbul yapan Mimar Sinan'a da sahip çıkacağız. 23 Haziran’'da kazanacağız ve biz bize değil 16 milyonla birlikte halay çekeceğiz” dedi. /Selvi Sarıtaç Read the full article

[hataysondakikahaberleri-blog]

AK Parti Hatay Adayları

AK Parti Hatay Büyükşehir ve ilçe belediyeleri için toplam 134 aday adayı bulunuyor.Hatay’da AK Parti’den belediye başkanı olmak isteyen tam 134 aday bulunuyor.

Hatay’da aday adayının en fazla olduğu parti AK Parti oldu.

Bu kadar aday adayının bulunduğu AK Parti’de adayları belirlemek için temayül yoklaması gerçekleştirildi.

AK Parti İl Başkanı İbrahim Güler: “Hatay’da 15 ilçe ve Büyükşehir için toplam 134 aday adayımız var. Bu büyük bir başarı ve teveccüh. Temayül yoklaması çok başarılı bir organizasyon ile gerçekleştirildi”

AK Parti Hatay’da Temayül Yoklaması

AK Parti’de cuma günü sona eren aday adaylığı müracaatının ardından Hatay İl Başkanlığınca yaklaşık 3 bin kişinin katılımıyla temayül yoklaması yapıldı.

AK Parti

Antakya Spor Salonunda düzenlenen temayül yoklamasında kayıt yaptırıp kimliklerini alan teşkilat mensupları, dijital sistemde oy kullanılan kabinlerde en fazla 3 aday için tercihlerini belirtti.

İl Başkanı Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, temayül yoklamasına büyük bir katılımın olduğunu söyledi.

Güler, temayül yoklamasına genel merkezden AK Parti Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan, İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy, Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak ve Kadın Kolları MKYK Üyesi Dilek Kaya’nın katılım gösterdiğini belirtti.

Üç Bin Kişi Oy Kullandı

AK Parti Hatay İl Başkanı İbrahim Güler Hatay Haber‘e yaptğı açıklamada  “Türkiye’de 18 yıldır iktidar olan AK Parti’ye teveccüh hamd olsun devam ediyor. Hatay’da 15 ilçe ve Büyükşehir için toplam 134 aday adayımız var. Bu büyük bir başarı ve teveccüh. Temayül yoklaması çok başarılı bir organizasyon ile gerçekleştirildi. AK Parti büyük bir ailedir ve milletin partisidir. Başvurularının yoğun olması AK Parti’nin başarılı olduğunun göstermesi açısından önemli bir kriter olarak görüyoruz. Bugün 3 bine yakın teşkilat mensubumuz, il yönetimi ile birlikte tamamı temayülde yaşadıkları ilçede kimleri belediye başkanı olarak görmek istedikleri yönünde kanaatlerini bildirdiler. Büyükşehir belediyesi için kimleri görmek istediği ile alakalı kanaatlerini bildirdiler.”

AK Parti Hatay’da Seçimlere Hazır

Güler, AK Parti‘nin Hatay’da seçimlere hazır olduğunu dile getirerek, şunları ifade etti:

“Allah’ın izniyle Mart 2019’da Hatay’da zafer kazanacağız. İlk defa Türkiye’de elektronik ortamda temayül yapıldı. Sonuçlar hemen genel merkezde ve Cumhurbaşkanımız tarafından görülebilecek. Bu sistem hem temayülün daha hızlı olmasını sağladı hem de ciddi bir tasarruf söz konusu. AK Parti yine ilke imza atmış oldu.”

AK Parti Hatay Adayları